Doğu Felsefelerine Göre Sağlığa Zarar Veren 5 Eylem

Neredeyse dünyadaki tüm tıp, sağlık ve hastalığın yaşam tarzıyla yakından ilişkili olduğu konusunda hemfikirdir . Özellikle yeme ve enerji harcama şeklinizle. Bu iki yön, sağlığa zarar veren eylemlerden bahseden doğu tıbbında da temeldir.
Genellikle zihin ve bedenden iki ayrı gerçeklik olarak bahsetmemize rağmen , bunların aynı birimi oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. Zihne zarar veren şey sonunda bedene etki eder ve bedeni etkileyen şey aynı zamanda zihin üzerinde de olumsuz etki yapar.
Yaşam tarzı neredeyse tamamen zihnimize bağlıdır. Belirli gelenekleri sürdürmeye veya onlardan kaçınmaya karar veren her birimizdir. Buna karşılık, böyle bir yaşam tarzı vücudumuza yardımcı olur veya zarar verir. Bu, zihin ve beden arasındaki ilişkinin açık bir örneğidir. Doğululara göre, sağlığa zarar veren beş eylem, yani vücudumuza zarar veren yanlış kararlar aşağıdadır.
1. İhtiyaçlarımıza uygun olmayan yiyecekleri yemek
Bazen kendini tanımaktan bahsederiz ve bunun sadece bizim iç dünyamıza karşılık geldiği varsayılır. Başka bir deyişle, birbirimizi tanımak, temel olarak, kişilik özelliklerimizi tanımlayabilmek ve nasıl davranacağımızı tahmin edebilmek demektir. Kendini bilmenin aynı zamanda bedene de işaret ettiğini unutuyoruz.

Her toplumun en çok bulunan ürünlere göre ortalama yeme alışkanlıkları olmasına rağmen, gerçek şu ki yemek çok kişisel bir şeydir. Her insanın farklı beslenme ihtiyaçları vardır. Bazen unutuyoruz, çoğunluğun geleneğine katılıyoruz. Bu, sağlığa zarar veren eylemlerden biri olur.
2. Yenilediğinden daha fazla enerji harcamak
Bu nokta bir öncekiyle bağlantılıdır. Beslenmenin miktarı ve sıklığı yaşam tarzımızla yakından ilgilidir. Özellikle, harcadığımız enerji miktarı ile.
Doğulular, sağlığa zarar veren eylemlerden birinin tam olarak yenilenenden daha fazla enerji harcamak olduğunu söylüyorlar. Modern hayatta bu, günün ilk öğününde çokça görülür. Genellikle sabahları çok daha fazla aktivitemiz olur. Yine de çoğu kahvaltıyı ihmal ediyor. Bu, bedeni ve zihni de etkiler.
3. Çok fazla acı tat yemek, sağlığa zarar veren eylemlerden biri
Acı, beş temel tattan biridir. Neredeyse tüm insanlar için en tatsız olan şey olduğu için, genellikle edinilmiş bir tattır. Kimyasal ilaçların çoğu acı bir tada sahiptir. Doğulular acı olan her şeyin belirli bir zararlı bağımlılık yarattığını düşünürler.

Doğu tıbbında acı gıdaların sindirim fonksiyonlarını uyarıcı olduğu, bu yüzden diyette mutlaka yer alması gerektiği belirtilmektedir. Ancak fazla yenildiğinde sinirlilik, kaygı ve böbrek sorunları gibi sorunlar yaratırlar.
4. Doğru sıcaklığı korumamak
Doğulular için vücut ısısı çok önemli bir göstergedir. Yeterli bir vücut ısısı, sağlığın bir işaretidir. Vücudu soğutan yiyecekler ve onu ısıtan başka yiyecekler var. Genel olarak, çiğ gıdalar soğuk ve hazır gıdalar ısı taşır.
Bir kişi aşırı gergin olduğunda, vücudunu serin tutma eğilimindedir. Bu da zayıf hissetmeye, artan kaygıya ve huzursuzluk hissine yol açar. Aynı zamanda, agresif insanların vücutlarında genellikle yüksek bir sıcaklık vardır. Bu sıcaklığı yemek yoluyla düşürmek, kendilerini daha sakin hissetmelerine yardımcı olur.
5. Aşırı yiyecek veya içecek alımı
Bu, “yenilenenden daha fazla enerji harcama”nın tam tersi bir durumdur. Burada daha çok “harcadığınızdan daha fazla enerjiye sahip olmak” ile ilgili. Aynı zamanda sağlığa zarar veren eylemlerden biridir. Tüm aşırılıkların beden ve zihin üzerinde uygunsuz etkileri vardır.

Doğulular, bir kişinin aşırı yemesi veya içmesi, ihtiyaç duyduğu besinleri almadığı anlamına geldiğini düşünür. Bu nedenle açlık hissi kaybolmaz ve daha fazla yemek yiyerek sakinleşmek amaçlanır. Çözüm, diyette hangi besinin eksik olduğunu tespit etmekte yatmaktadır.
Allopatik tıbbın babası Hipokrat gibi, Doğulular da sağlığın temel olarak beslenme şeklimize bağlı olduğunu düşünüyorlar. Bunun farkında olmak daha sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmemizi sağlayacaktır.